Genel

by

2022 Serüveni

Dün daha 2022 yılıydı, bugün geçen yıl oldu. Bu size de garip gelmiyor mu? Kocaeli sınırından birden İstanbul’a geçivermek gibi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da “2022’de kayda değer bir şeyler yapabildim mi? diye düşündüm. “kayda değer” de sübjektif bir kavram. Kime göre neye göre ? Bana göre tabii. 😂 Yaptığım için memnun olduğum

by

Aşırı Düşünmek

Türkçe’de bazen “ Fazla düşünmek” ya da “Çok düşünmek “ olarak da geçen İngilizcesi “Overthinking” olan bu kavram, bazen de “Düşünce gevişi” olarak adlandırılıyor. Ruminasyon olarak da geçiyor psikolojide. Rumen geviş getiren hayvanlarda sindirilen besinlerin bakteriyel fermantasyona maruz kaldığı midenin ilk bölümüymüş. Bu kelimeden gelen ruminasyon (Rumination) 16. yüzyıldan itibaren Batı dillerinde hem “tekrarlayıcı bir şekilde düşüncelerin

by

Komşu Komşu Hu 😂

Komşu denilince anımsadığım ilk şey bu başlığın içinde geçtiği tekerleme. Çocukken çok söylediğimizden herhalde. Anımsadınız mı ? Şöyledir : “Komşu komşu huu, Oğlun geldi mi ? Geldi geldi, ne getirdi ? İnci boncuk ( Biz buna nedense incik boncuk derdik ) Kime Kime ? Sana bana, Daha kime ? Kara kediye ( benim kara kedim

by

Yılan Su Kabağı

Su kabağı merakım artık herkesin malumu. Ve hayır, hep yoktu. Bahçeye onu bunu ekmeye başladıktan sonra her yerden ve herkesten tohum toplamaya başladım. Yediğiniz meyvelerin tohumlarını da atamıyorsunuz, hemen bir kağıt mendilin içine saklanıp, çantanın bir köşesine atılıyor evden uzaktaysanız. Yerlerden , yürünen yolların bahçelerinden çiçek tohumları filan toplanıyor. Bazen çiçek çalınıyor. Bildiğiniz gibi en

by

Kırsalda Yaşam

“ Kırsalda yaşamak zor” diye bir program var sanırım Dmax’te, böyle dağın başına, ya da cehennemin dibine gidip yerleşenlerin çektiği zorlukları anlatıyor. Bizim yerleştiğimiz yer öyle değilse de, tabii ki bazı zorlukları var. Kırsal’a taşınalı sessiz sakin bir kaç günümüz olmuştur , kabul ediyorum, ama her gün ayrı bir heyecan yaşadığımız da kesin gibi. Kırlık

by

Her Adımda Bir Nefes

Geçen gün pandemi bunalımı üzerine düşünürken içimin gençliğimde olduğu gibi heyecan ve mutlulukla dolmadığını düşündüm birden. Mutsuz olduğumdan ya da şükretmediğimden değil, ama ara sıra böyle içime kuş kaçmış gibi hissedip, sevinirdim. Öyle belli bir nedenle de değil, birden yaşamı kucaklamanın mutluluğuyla sarhoş olurdum sanki, uzun süredir böyle hissetmiyorum , “ Yaşlanmaktan mı, nedir ?”

by

Nazire Annem

Nazire annem öte aleme göçeli bugün bir yıl oldu. Ölümü istediği gibi çekmeden, çektirmeden, aniden oldu. Böyle olduğunda geride kalanlar için çok zor oluyor. Kendisi ölenin ardından çok ağlanmasını hoş gören bir insan değildi. İnançlıydı çünkü, aslına geri döndüğüne inanırdı ölenlerin. Biz ardında bıraktıkları da onun çok iyi bir yerde olduğuna eminiz, ama işte ayrılık

by

Gündelik İşler

“Bu da konu mu, herkesin yaptığı işler bunlar!” diyerek küçümsemeyin sakın. Ömrümüzü yiyor bu işler de, bazen farkında bile olamıyoruz. Bu konuyu da kafama dün ütü yaparken taktım, kendimi ilk bildiğim günlere geri gittim, oralardan, günümüze kadar geldim. Şimdi bu işlerin içine ortalık temizlemekten, çöpü dökmeye, ütü yapmaktan, yemeğe, alışverişe gitmekten, dolap temizlemeye her bir

by

Çocuk romanımın kahramanlarını öldürüp,  yemeyin !

Kırsala çekilip, kapanınca nihayet iki ayrı çocuk romanımla daha ciddi uğraşmaya başladım. Farklı yaş gruplarına yönelik iki ayrı roman. Her gün az az yazıyorum ama, çok da hızlı gitmiyor. Bir gün yazdığımı ertesi gün beğenmeyip değiştiriyorum çünkü. Bir de her şey insanın istediği gibi gitmiyor. Okul öncesi için yazdığım kitap gelişip dördüncü beşinci sınıf düzeyine

by

Defter Aşkına

Sonunda Saklıköy’de blog yazacak kuvvette internetimiz oldu. Ben de veranda da yazmaya koyuldum. Aslında evveliyatı okumayla başlıyor bu yazının. Sabah yağmur yağdı, hava da serin tam sevdiğim gibi. Kediler birer ikişer ziyarete geliyor, yemeklerini yiyip gidiyorlar. Nari’nin yavrusu annesinin kuyruğuyla oynayarak sabahımı şenlendirdi. Böyle özel anlarda Covid filan aklıma gelmiyor, mutlu oluyorum. Daha önce de