“E kırda otur otur nereye kadar?” dedim Hüsam’a , “Azıcık çıkıp sergi mergi gezelim, sonraki hafta da bir konsere, gösteriye filan gideriz.” Aslında hava da uygun olursa her hafta en az bir kez bir sosyal etkinliğimiz olsun istiyorum. Yine tembelliğimize gelip eve kapanmasak tabii. Çoğu kez İstanbul trafiğinden kaçmak için arabayı Kurtköy’e bırakıp metro ile, ya da Gebze’ye bırakıp Marmaray ile şehre inmeyi yeğliyoruz. Dün de öyle yaptık.
Kurtköy durağından bindik, sonra Marmaray’a aktarma yapıp Yenikapı’ya geçtik, oradan da Tünel’e. Gülgün de bize katıldı. İlk gezdiğimiz yer Tarık Zafer Tunaya’daki resim sergisiydi ki , o 12 Ocak’ta bitti, ucundan yakaladık yani. Oradan bir iki resim paylaşayım, siz de görmüş olun.
Bir tane daha ki
Daha sonra Neyzen Mercan Dede’nin Casa Botter’deki Sen Potansiyellerle doğdun adlı sergisini gezdik. Ben kendisinin görsel sanat çalışmalarından haberdar değildim, o yüzden çok şaşırdım. Çok derinliği olan eserler, yakından görülmeyi hak ediyor. Sergi 4 Şubat’a kadar sürecekmiş.
Beyoğlu Belediyesi Filistin Daima adlı bir sergi düzenlemiş. İstiklal Sanat Galerisinde görülebilecek sergide, Filistinli sanatçılar Alaa Allagta, Osama Hajjaj, Amjad Rasmi, Mohammad Sabaaneh ve Naser Jafari ile Hüseyin Ünlü’ye ait karikatür, illüstrasyon ve yağlı boya tablolardan oluşan eserleri görebilirsiniz. Tahmin edebileceğiniz gibi acı veren bir sergi.
Daha sonra yolda bir takım kediler sevdik, sanki bahçemizde yirmi kedi yaşamıyormuşcasına.
Bir sonraki durağımız Meşher’deki Göz Alabildiğine İstanbul Sergisi oldu. Küratör Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı’nın düzenlediği sergi 26 Mayıs 2024 tarihine kadar görülebilir. Beş asırdan İstanbul manzaralarının yer aldığı sergide İstanbul’a gelen seyyahların yanı sıra , aralarında ressam, mimar, kartograflarında bulunduğu elçilik heyetlerinin başkenti nasıl belgelediğini görebilirsiniz. Sergi kitapçığında yazdığı şekliyle bilgi verecek olursam “Seçkideki en erken tarihli eser olan Hartman Schedel’in Liber Chronicarum (1493) adlı kitabı ve İstanbul’un bilinen en eski panoramik fotoğrafını çeken James Robertson’ın 1857 tarihli fotoğrafı gibi farklı tekniklerle üretilmiş kimi “ilk” ve “en”ler bu katta bir aradadır.”” stanbul’u Londra’daki panorama sergilerinde gösterilen ilk yabancı şehir kılan Henry Aston Barker’ın Galata Kulesi’nden resmettiği panoraması da burada görülür.” Bu sonuncusu gerçekten çok çok güzeldi. Başında epeyce bir zaman geçirdiğimi itiraf edeyim. Ama Gülgün çok ilginç bir noktayı da fark etti. Panoramada insanlar olmasına rağmen, ne bir kedi ne de bir köpek yer almıyordu, ve o kadar geniş bir alanda bu ikisinden bir tane bile olmaması gerçekten pek inanılır gibi değildi.
Dura dura sergi gezmekten tabii ki belim, sırtım etkilenecekti. Anında tutuluyorum. Bir yerde bir şeyler içtik. Üstüne de iki tane parafon aldım, sonra yola devam ettik.
Son durağımız Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’ydi. Ekim 2023’te müze olan Baudouy Apartmanı 1907 yılında inşa edilmiş, 1953-2016 yılları arasında Türkiye İş Bankası Beyoğlu Şubesi olarak hizmet vermiş. Sırt çantamı aşağıda emanet kutusuna bıraktım, el çantası alınıyormuş. Ayrıca vestiyerleri de var. Müzeye Gülgün ile ben öğrenci indiriminden yararlanarak girdik. (Kişi başı 30 Tl ) Hüsam 65 yaş üstü olduğu için bedava gezdi. Müzede 5 ve 4. Katlar müzenin kalıcı sergisi Türk Resmini izlemek’i , 3 ve 2. Katlar ise süreli sergi olan İstanbul’un Resmi’ni kapsıyordu.
Dört katı da önce yavaş, sonra da hem yorgunluk hem de açlıktan biraz hızlıca gezdikten sonra mutlu bir şekilde yemeğe gittik. Daha sonra da metro , Marmaray, metro üçlüsüyle Kurtköy’e dönüp, kısa bir alışverişten sonra eve vasıl olduk. Yorucu ama çok da güzel bir gündü. Bir sonraki hafta için incelemelere başladık bile.