gezi günlüğü

by

  7 Mayıs 2001   Sabah çok erken kalktım. Saat beş gibiydi. Zaten geç yattığım için yaklaşık olarak beş saat uyumuştum. Günlük uykum 5-6 saat civarında olduğu için pek de fazla etkilenmedim.   PC’yi açıp son veda mesajlarımı attım. Sonra kuruyan bir kaç parça giysiyi ütüleyip Hüsam’ı uyandırdım. Annem o arada kalkmıştı. Burak “Beni de

by

  Amerika’ya uçmadan önce uykusuz kalacağımız kesinleşmişti. Saat yarımda Internetin başından ayrıldığımda hem fırının, hem de çalar saatin alarmını kurmuş, iki saat olsun uyuyabilmek için hazırdım. Saat 03.00’de, daha doğrusu gece yarısı üçte saatler çalmaya başladığında önce koşup onları kapattım, sonra yeniden yatağa girip çarpıntımı geçirmeye karar verdim. Bu arada Hüsam’ı da uyandırmıştım. Saat. 03.15’te

by

“… Sana uzak memleketlerden bahsedenlerin Dili tutulsun Sana bir incir yaprağına bakmasını öğreteceğim Kendi avuçlarının içinde seyahati Ve gökyüzünün her yerde mavi olduğunu öğreteceğim. ” Oğlu Mehmet’e yazdığı şiirlerden birinde böyle diyor. Bedri Rahmi Eyüboğlu,  Artık gökyüzü her yerde mavi değil belki.  Yine de kendi avuçlarının içinde seyahati becerebilenler dimdik ayakta kalıyorlar gibi geliyor bana.