Saklıköy’deki tatilime bir zorunluluk yüzünden erken son verdim. Bu işle ilgilenenlerin dediğine göre Çin Takvimine göre Ateş Maymun Yılı olan bu yıl, planlananların farklı şeylere evrildiği , ani değişimlere gebe bir yıl. Uyum sağlayamayanlar ise her zamanki gibi güçlük çekecek. Hepimizin de yakından izlediği ülkemizin durumu da pek çok beklenmedik olayla sarsıldı. Klasik bir söz olacak ama, hayat zaten siz planlar yaparken başınıza gelen değil midir ?
Uzun zaman önce çok da fazla plan yapmamaya, yaparsam da gerçekleşmeyeceğini düşünmeye başlayalı çok oldu. Çocukken bir diziyi heyecanla beklediğim zamanları anımsıyorum. ( Bu genellikle Pazar günleri Bonanza olurdu. Küçük Joe favorimdi.) Dizinin başlama saatine kadar beklerdim, yayınına az kala elektrik kesilirdi. Gitmeyi çok istediğim gösteriler, hasta olmamdan ya da son dakikada olmadık bir iş çıkması nedeniyle ertelenirdi. Hayatı kendi akışına bıraktığımda ve zorlamadığımda daha düzgün işlediğini fark ettim. Tüm bunlara rağmen Başak yükselenim, beni titiz ve planlı olmaya zorluyor. O yüzden bu yıl ki Kore seyahatini gitmeden önce planladım. Aslında eşime “Bari diğer şehirler için bilet almayalım, belki fikir değiştiririz.” demiştim, ama o da benden de planlı bir tip olarak uçak tren biletleri ve otel ayarlamalarını önceden yapmayı tercih etti.
Güney Kore’ye bu kez Emirates ile uçtuk. memnun kaldım mı? Eh, bir kez daha aynı yolla gider miyim ? Hayır. ( Bir kez daha gitme konusunda istekli olduğum kesin bu arada , sanırım Kore benim için artık gezilecek bir yer olmaktan çıktı, beni durmaksızın çağıran bir ülke oldu ) Emirates uçuşları iyi, uçuşta, serviste filan bir sorun yok. Öte yandan Dubai’de çok fazla bekledik, özellikle de dönüşte. Bu arada gidişte Güney Koreli bir hostesle tanıştım. Kore Dizileri ve yemekleri hakkında sohbet ettik. Benim Korece öğrenmeme, ülkesiyle çok ilgilenmeme şaşırdı ve sevindi. Birlikte küçük kalpler yaparak fotoğraf da çektirdik, çok komikti.
Kalacağımız yeri AirBnb’den ayarlamıştık. Düzgün bir muhitte, giriş katı bir daire. Katı bize kiralayan kişi de üst katta oturuyormuş, bunu da gideceğimiz gün fark ettik, o da ayrı mesele. Kapı bütün Kore Dizilerinde gördüğümüz gibi şifreyle açılıyordu. Evde gereksinimimiz olan hemen hemen her şey vardı. yalnız pilav makinasını kullanamadım, o da içime dert oldu 🙂
Eve kocaman bir taksile geldik, TV’de yemek programı vardı, gelir gelmez bahçe duvarının üzerinde bir kediye rastladım. Büyük bir ihtimalle sahipli bir kediydi.Evde de hemen TV’yi açtık, Descendants of the Sun tekrarı ile Lee Dong Wook’lu Return of the Superman bölümü vardı. LDW ufacık çocukları nasıl oyalayacağının telaşı içindeydi.
İlk gün geç vakitlere kadar gezdik. Bazı AVM’lerin önünde etkinlikler vardı,kız gruplarından, bireysel şarkıcılardan şarkılar dinledik.
Bu da videosu :
Pek tabii İnsadong ilk durağımız oldu. Geçen gittiğim mağazadan bir kaç giysi aldım. Kitapçı gezmesek olmazdı. Bir de Budist Tapınağı gezdik. Jogyesa Temple. Sonra da tapınağın vejetaryen mutfağında yemek yedik.
21 Mayıs’ta yola çıkmıştık, 22 Mayıs saat 12’ye kadar gezdiğimiz ilk gün oldu .Cheonggyecheon Stream ve bazı büyük mağazalara da gittik.
Her yerde dizi oyuncuları ve idoller tabii 🙂
Mimar Zaha Hadidi öldüğünde , eserlerini tararken Güney Kore’de olanı ziyaret etmediğimizi görüp hayıflanmıştık. Bu kez vakit geçirmeden gidip Dongdemun Design Plaza’yı gördük, gerçekten olağanüstü.
Her yer farklı tarzda yapılmış binalarla dolu :
İlk günümüzün gecesinde eşim sağ tarafında tam da apandisit bölgesinde bir ağrı hissetti, geceyi geçirdikten sonra gündüz hala ağrı geçmemişti ki, işi şansa bırakmamaya karar verip elçiliği aradık. Bize hangi hastaneyi tavsiye edeceklerini sorduk. Yanıt Soon Chun Hyang Üniversite Hastanesi oldu. Kalkıp acile gittik. Kore Hastane maceramız gerçekten bize Güney Kore’nin başka bir yanını tanıttı. Ama devamı yarın 🙂
Permalink //
Harika bir yazı bu Nilgün’cüğüm. Çok teşekkürler. Hiç düşünmediğim bir ülkeyi aklıma soktun.
BU arada küçük kızlar bana Başka Bİr Hayat filmini hatırlattı. Koreli yönetmenin kendi çocukluk öyküsü idi.
Permalink //
Teşekkürler canım,ilk gidişimizle ilgili de yazmıştım,ben Korece, Kore kültürü filan iyice sevdalı oldum, yakında gözlerim de çekilecek bu gidişle 🙂