Genel

by

20 yaş görünümlü Profesörleri olan ülkede apandisit ameliyatı

Güney Kore’ye gitmeden önce Kore Medikal Dramalarına dadanmıştım. Oldum olası Medikal Dramaları severim. Bizim çocukluğumuzda  bir Doktorlar Dizisi vardı, sanırım o dizi ile başlamıştım izlemeye. Hipokondriyak bir tarafım da olduğu için hastalıkları, doktorları, hastanelerini kısacası tıp ile ilgili pek çok şeyi takip ederim. Aslında bu sektörde çalışabilirmişim rahatlıkla Sosyal Bilimler düşkünlüğüm olmasa. Her ne kadar favorilerim

by

Que Sera Sera

Saklıköy’deki tatilime bir zorunluluk yüzünden erken son verdim. Bu işle ilgilenenlerin dediğine göre Çin Takvimine göre Ateş Maymun Yılı olan bu yıl, planlananların farklı şeylere evrildiği , ani değişimlere gebe bir yıl. Uyum sağlayamayanlar ise her zamanki gibi güçlük çekecek. Hepimizin de yakından izlediği ülkemizin durumu da pek çok beklenmedik olayla sarsıldı. Klasik bir söz olacak

by

Merkür ters, Jüpiter düz

Bu aralar Merkür mü Jüpiter mi her ne halt ters gidiyorsa, yine evde bozulmayan şey kalmadı. Blogu da sözde düzelttik, ama hata uyarısı verip vermeyeceğinden emin değilim. Her gün şu gezegen ters, bu gezegen düz bir dolu yazı geliyor sosyal medya hesaplarımdan. Aslında şu astroloji işi kişiye özel yapılırsa ve ciddi ciddi ilgilenilirse doğru sonuçlar

by

Vejetaryenlik , yumurta, kargalar ve bazı deyimler üzerine

  Dün kız kardeşimin doğum gününü kutladık. Doğum günleri ölüm günlerinden daha önemli bizim ailede. Mümkünse ölenleri de doğum günlerinde anımsamak istiyoruz. Lokanta ararken vejetaryenlerin de yiyecek bir şeyler bulabileceği bir yer olsun istedik.  Kardeşim sanırım 2012 yılından beri et yemiyor. Öncesinde de et yemeyi çok sevmezdi.  O yıl nedense ben de bir altı ay

by

BAHÇE HAZIRLIKLARI VE İKİ KİTAP

  Sanırım Şubat ayından beri yazmıyorum. Bunda blogdaki bazı aksaklıkların etkisi olduğu gibi, başka işlerle daha yoğun ilgilenmemin de etkisi var. Öbür bloga iki üç günde bir yazıyorum, o yüzden ondaki teknik aksaklığı da daha önce düzelttik. Düşündüm taşındım, bu bloga yazma biçimimi değiştirmeye karar verdim. Sanırım daha kısa, daha sık günlük biçimi yazmaya geri

by

Anneannem

Cenaze törenlerini, mevlitleri, acıklı şeyleri hiç sevmezdi. Elinden geldiğince gitmemeye çalıştığını anımsıyorum. Oldukça zorlu geçen hayatına zorunluluk harici sıkıntı veren şeyleri sokmama isteğindendi büyük olasılıkla.  Ama bunu büyük bir zerafetle yaptığını anımsıyorum, ” Biraz rahatsızım, sizi de hasta etmeyeyim.” derdi, “Ben daha sonra ziyarete geleceğim” derdi, ne yapar eder gitmezdi. Ailenin en serinkanlı kişisiydi, ama

by

Grip zamanları bazen haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonuna, kimi zaman da Kongwondo'ya  kaçmak

Bu yıl bir günden diğerine 10 derece farklılaşan hava koşulları hepimizi hasta etti. Nezle, grip olup evde olabilmek emekliliğin iyi yanlarından biri sanırım. Yoksa burnumu çeke çeke yollara düşmek zorunda kalacaktım. Burun damlası bağımlılığından kurtulmaya çalışarak, nefes almanın yollarını aramak, kutularca mendil harcayıp, her türlü meyve çayı denemek ne kadar tatsızsa, yatakta uzanıp kitap okumak,

by

Geçen hafta yabancı arkadaşlarımdan birinden içinde hediye olan bir Christmas kartı geldikten sonra, sosyal medya hesaplarımda biz ” Christmas kutlamıyoruz ki, o 24’ünde, bizimki Yeni Yıl kutlaması sizi cahiller!”, ve ” Bu pagan adetidir, Muazzez İlmiye Çığ’a göre…gibi açıklamalar, ” “Osmanlı’da da nahıl süslerdik, işte sünnet düğününün önündeki nahıla bak, minyatürlerde de var.” yollu tartışmalar

by

Merak Ettiklerim "Ve rüzgarlı havalarda yağmur iğri yağar" *

  Her şeyi bir arada yapmak huyum nedense yazmak söz konusu olduğunda işlemiyor. Aynı anda bir kaç kitap okuyup, farklı el işleri yapabiliyorum. Bir kanepede örgüm, bir masada kabaklarım, diğerinde taşlarım olabiliyor. Her odada ayrı ayrı okuduğum kitaplar da var. Ne var ki, gün içinde bir yazı yazmışsam bir başka yazı yazasım gelmiyor. Bu aralar

by

Sanırım yürüyen felaket sözünün yaşayan örneklerinden biriyim. Aceleciliğim ve hiperaktifliğim sakarlıkla birleştiğinde çarpamadığım koltuk, yatak, düşmediğim zemin, beni yakmayan ateş, kafamı gözümü kırmadığım an yok. Kendimi bildim bileli dizlerim çürük, vücudum morluk içindeyse bundandır. Artık akrabalarım,çevremdekiler de buna alıştıklarından çok tepki vermiyorlar. Evin içinde her an ah, uh diye bağırma sesleri olduğunda bazen zayıf bir sesle