Enis Batur

by

Son zamanlarda dedikodu ve gıybet de level atladı. Artık çay ve poğaça eşliğinde yapılan sohbet ve dedikodular, Facebook, Twitter, IG gibi sosyal medya hesaplarından gözlenen, stalklanan-  ki ben buna en uygun sözcük olarak musallat olmak fiilini buldum-arkadaş ve akrabalarımız hakkında her ortamda belgeleriyle yapılmaya başlandı. Bir de sosyal medya hesaplarında paylaşılanlarla ilgili dedikodular ve itirazlar

by

Hayatım boyunca her ne kadar pek çok konuya eğilimim olsa da, bazıları  sanırım sonuna kadar sürdürdüğüm uğraşılar olarak kalacak. Bunlarda biri de okumak. Benim için okuma serüveni epeyce erken, beş yaşında başladı. Arkadaşlarım ilkokula başlayıp, ben  evde yapayalnız kalınca, evdekileri okula gitmem gerektiğine ikna etmişim herhalde. Annem okul müdüresiyle konuşmuş , bana bir önlük dikmiş,

by

İsterim evimde olsun Bir kadın 24 ayar Bir kedi kitaplarımın arasında Dostlar her mevsim gelsin Onlarsız yaşayamam ben   Kediler isimli denemesini Apollinaire’nin bu şiiriyle bitiren Salah Birsel, deneme boyunca çoklukla yazarlardan ve kedilerinden söz eder. “Yazarlar kedilerden insanlar gibi konuşur yaratıklar diye söz etmeye bayılırlar.”der. “Suares’e göre Sokrates, Voltaire, Proust, Melville ve Sheakespeare kedilerin

by

  Geçen yıl Fairyland oyun grubu arkadaşlarıyla eski usul mektuplaşmak üzere anlaştık. Herkes aradığı mektup arkadaşındaki genel arzusunu belirtti ve eşleştirmeler yapıldı. Şimdi benim de Leicester’da yaşayan bir mektup arkadaşım var. Uzun süredir kimseyle mektuplaşmıyordum, malum internet icat oldu mertlik bozuldu. Mektuplaşmamayı öylesine kanıksamışız ki, artık mektup kağıtları ve zarfları bile kaybolmuş. Üstelik bundan şikayet