Murakami

by

Bu yaz nasıl geçti ve Gizemli Ferrante

Son paylaşımımı yapalı yine epey zaman olmuş. Bu cümleyi her yazdığımda bundan sonra daha sık ve kısa yazacağım diye başka bir cümle daha kuruyorum ve bunu da beceremiyorum. O yüzden bu ikinci cümleyi yazmamaya başlayayım bari. Kısaca neler oldu bu sürede diye özetleyecek olursam ; koca bir yaz geçti. misafirlerim geldi, bahçede bu yıl İngiltere’den

by

Merak ettiklerim, Sevindiklerim, Üzüldüklerim, Okuyup, Gezip Gördüklerim

Yaz gezimin son bölümünü, Pamukkale ve Hierapolis’i yarıladığımda müthiş bir can sıkıntısıyla bugün devam edemeyeceğime karar verdim. Daha sulu zırtlak bir yazı yazayım belki canımın sıkıntısı geçer diye yazmaya oturdum.  Bu can sıkıntısı olayı hakkında daha önce şurada yazmıştım. O yüzden aynı şeyleri tekrar etmeyeyim, meraklısı açıp oradan okusun. Ben de şimdiki haleti ruhiyemi anlatayım.

by

Yine Eylül geldi

Resmi olarak Sonbahar geldi. Ben de her zamanki gibi rahatladım tabii. Malumunuz sıcak havaları hiç sevmiyorum. Renk renk şallara bürüneyim, kırmızı sarı sonbahar yapraklarını yerlerde göreyim,  terlemeden yürüyeyim, sıcak bir şey eşliğinde okuyayım yazayım, o günleri özlemiştim tabii. Bir de Korece ders eşliğinde yürüyüşlerime başladım, fena olmadı. Bu yaz kışlık evdeki boya badana dolayısıyla Saklıköy’e

by

Boş Gezenin Kalfası

Boş gezmeye alışmamışım.  Emekli olalı beri bir rahatsızlık, bir huzursuzluk, anlayabilen beri gelsin. Hoş, boş gezme, boş gezenin kalfası olma  denilen şeyi de iyi tanımlamak gerekiyor. Bu noktada benimki boş gezme değil, emekli maaşından başka para kazanmama durumu oluyor. Yoksa bir saniye atıl durabildiğim an yok gibi. Hatta keşke olsa diyeceğim. Bu hiperaktif duygu durumunu

by

Grip zamanları bazen haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonuna, kimi zaman da Kongwondo'ya  kaçmak

Bu yıl bir günden diğerine 10 derece farklılaşan hava koşulları hepimizi hasta etti. Nezle, grip olup evde olabilmek emekliliğin iyi yanlarından biri sanırım. Yoksa burnumu çeke çeke yollara düşmek zorunda kalacaktım. Burun damlası bağımlılığından kurtulmaya çalışarak, nefes almanın yollarını aramak, kutularca mendil harcayıp, her türlü meyve çayı denemek ne kadar tatsızsa, yatakta uzanıp kitap okumak,

by

En son gezimle ilgili henüz bir şey yazamadım. Bu kez istediklerimin tümünü yapamadığımdan bir eksiklik mi hissediyorum nedendir, oturup yazmak gelmedi içimden. Halbuki ara ara yaptıklarım aklıma düşmüyor değil. İki farklı ülkenin insanları, mekanları, dili, doğası sahne sahne aklımda. Sonra düşündüm, durup gözlerimi kapattığımda aklımda kalanlar kazancım. O anı farkındalıkla yaşamak ve onu bir yere

by

Aynı anda birden fazla kitabı okuma alışkanlığım yüzünden, her koltuğun ve masanın üzerinde pek çok kitap ya açık durumda, ya arasına konmuş kitap ayraçlarıyla sıralarını beklemekteler. En son yatağımın başucuna da raf alıp, okuma lambası koydum. Artık yatakta kitap okuma altyapım da hazır sayılır. Bu arada her kitap kurdunun bir süre sonra kitap ayracı merakı geliştirmesi çok

by

    “Koşarken aklıma gelen düşünceler gökyüzündeki bulutlara benzer. Farklı şekillerde, farklı büyüklüklerde bulutlar.” der Murakami maraton koşma ve yazma serüvenini iç içe yazdığı “Koşmasaydım Yazamazdım” kitabında. Yazabilmek için hayatını baştan sona radikal bir biçimde değiştirmiştir Murakami, çok da iyi yapmıştır. Yoksa bu kadar iyi bir yazarı okumaktan mahrum kalacaktık biz sevenleri. Ben bir yazarı