star trek

by

Zaman Yolcuları

  Çocukken kız kardeşime öyküler anlatırdım. Birlikte bunları geliştirir, annem gezmekteyken oynardık. Odamızın duvarında zaman yolculuğu yaptığımız bir delik vardı. Yalnızca bizim görebildiğimiz. Oyuncak ayımız Patanak zaman yolculuğu yapıp ünlü kişilerle söyleşiler yapardı. Hayvanlardan oluşturduğumuz bir Uzay gemimiz vardı. Mürettebat Star Trek mürettabatıyla eş düzenlenmişti. Birinci kaptan, ikinci kaptan, doktor. Vırçik adını verdiğimiz su samuru

by

Muslin

  İç sesi çok kuvvetli olanlardanım ben. Ara sıra kesmek iyidir dediklerinden, susturmak için denediğim günler oldu. Gençlik tabii. Şimdi böyle bir şeye kalkışmam bile. Habire onu bunu düşünmek bir yana, sözcükleri çok sevdiğimden ve Tarih ve Eski Türk Edebiyatı okuyarak hep yenilerini öğrendiğimden midir nedir, bazen de tek bir sözcük gelir aklıma, öyle aniden.

by

" Bu da geçer yahu ! "

  Bu aralar yeniden kabak boyamaya başlarsam, eski Türkçe ” Bu da geçer yahu” yazıp, boyayayım istiyorum. “Ya Allah Ya şafi” yazan bir tane boyamıştım. Benim gibi ilk kez, üstelik de kabak üzerine yazan biri için bence fena olmamıştı. Hastalık, hastaneler ve doktorlardan ne denli nefret ettiğimi, ama sevmediğin ot burnunun dibinde biter misali onlardan nasıl

by

Her ne kadar kara trafiğindeki kaza ve ölüm oranları hava trafiğinden fazlaysa da, benim için uçuşlar hep korkutucu olmuştur. Daha çocukken bir uzay gemisi hayal edip, içine de hayvanlardan mürettebat oluşturan bir birey olarak, bu korku en basitinden ayıp denebilecek bir durum, ama yine de ayakların yere basmıyor olması duygusu insanı ürpertiyor. Daha Malezya ve

by

Biz siyah beyaz, tek kanallı televizyonda bayrak çekilinceye kadar her şeyi seyretmeye alışmış bir neslin çocuklarıyız. Biz aynı zamanda siyah beyaz filmleri çocuk ve kadın matinelerinde, yazlık sinemalarda  çiğdem çitleyip, frigo, gazoz eşliğinde seyretmişizdir. O yüzden film ya da dizi seyretme alışkanlıklarımız şimdiki nesle oldukça  tuhaf gelebilir. Dördüncü sınıflara derse girdiğim bir gün çocukluğumda televizyonun