gezi

by

BİRİNCİ GÜN  19.06.2015 Sabah saat beş buçukta evden çıkarken her nasılsa yarım kalan iş yoktu. Bu bizim gezi tarihimizde çok rastlanan bir şey değildir. İskoçya’ya bu ikinci gidişimiz olacaktı. İlk gidişimiz 1999 yılıydı, o büyük depremin hemen sonrası. Geceleri uyuyamadığımız uzun günlerden sonra doğanın içinde bir evde kalıp, rahat uyuyabildiğimiz günler. Ama o zaman Edinburgh’a

by

YOLCULUK Singapur yolculuğu öncesi iki gün kadar valiz hazırlamakla geçti. Uzun bir yolculuk olacaktı ya, gözümde büyüdü de büyüdü. Miço’yu nasıl bırakacağım, on gün nasıl geçecek, bu kadar yolu nasıl gideceğiz. Bir sürü soru beynimde döndü durdu. Daha önce Amerika ve Kanada’ya gitmiştik. 2000 ve 2001’de. Ama birisi KLM, diğeri Lufthansa ile ve  aktarmalı yolculuktu.

by

Epeydir gezilerim hakkında  günce yazıyorum. Gittiğim yerdeyken ayrıntılı yazmak zor olsa da , mutlaka bir çatı oluşturuyorum, sonrasında eve dönünce, düzeltip, bazı eklemeler ve çıkarmalar yapmasam olmuyor. Finlandiya, Avusturya, İtalya, Amerika, Kanada, İtalya, Fransa, Güneydoğu gezi güncelerinden sonra işte bu da sonuncusu.   Yolculuk Öncesi İrlanda çok uzun zamandır gitmek istediğim bir ülkeydi. İki kez

by

  10 AĞUSTOS 2001 Her zaman yumurta kapıya gelmeden işe başlamayan tipler olarak, yine tüm geceyi bavul yerleştirmekle geçirmiştik. Evde yapılması gereken son detayları gözden geçirdikten sonra, iki saat kadar uyuduk. Saat 3.30’da havaalanına gittik. Uçağımız saat altıda kalktı. Üç saat kırk dakikalık bir uçuştan sonra Amsterdam havaalanına indik. Kanada uçağımız yedi saat sonra kalkacaktı.

by

  7 Mayıs 2001   Sabah çok erken kalktım. Saat beş gibiydi. Zaten geç yattığım için yaklaşık olarak beş saat uyumuştum. Günlük uykum 5-6 saat civarında olduğu için pek de fazla etkilenmedim.   PC’yi açıp son veda mesajlarımı attım. Sonra kuruyan bir kaç parça giysiyi ütüleyip Hüsam’ı uyandırdım. Annem o arada kalkmıştı. Burak “Beni de

by

  Amerika’ya uçmadan önce uykusuz kalacağımız kesinleşmişti. Saat yarımda Internetin başından ayrıldığımda hem fırının, hem de çalar saatin alarmını kurmuş, iki saat olsun uyuyabilmek için hazırdım. Saat 03.00’de, daha doğrusu gece yarısı üçte saatler çalmaya başladığında önce koşup onları kapattım, sonra yeniden yatağa girip çarpıntımı geçirmeye karar verdim. Bu arada Hüsam’ı da uyandırmıştım. Saat. 03.15’te

by

“… Sana uzak memleketlerden bahsedenlerin Dili tutulsun Sana bir incir yaprağına bakmasını öğreteceğim Kendi avuçlarının içinde seyahati Ve gökyüzünün her yerde mavi olduğunu öğreteceğim. ” Oğlu Mehmet’e yazdığı şiirlerden birinde böyle diyor. Bedri Rahmi Eyüboğlu,  Artık gökyüzü her yerde mavi değil belki.  Yine de kendi avuçlarının içinde seyahati becerebilenler dimdik ayakta kalıyorlar gibi geliyor bana.

by

En son gezimle ilgili henüz bir şey yazamadım. Bu kez istediklerimin tümünü yapamadığımdan bir eksiklik mi hissediyorum nedendir, oturup yazmak gelmedi içimden. Halbuki ara ara yaptıklarım aklıma düşmüyor değil. İki farklı ülkenin insanları, mekanları, dili, doğası sahne sahne aklımda. Sonra düşündüm, durup gözlerimi kapattığımda aklımda kalanlar kazancım. O anı farkındalıkla yaşamak ve onu bir yere

by

  Yürümeyi çok seviyorum. 1992 yılında geçirdiğim bel fıtığı ameliyatından sonra, artık yürüyüş ve yüzmeden başka spor yapamasam da, yürümeyi oldum olası severim. Yürürken  pek çok şey yapılabilir çünkü. Ben düşünürüm, etrafı gözlerim, müzik dinlerim, hatta içimden öykü yazarım. Günü değerlendirdiğim, planlar yaptığım, geçmişi, geleceği düşündüğüm,kedi sevdiğim, bulunduğum çevreyi didik didik ettiğim anlar yaşarım çoğu kez.

by

Gezi yazılarını seviyorum. Hem gezilen yeri, hem gezmeye gideni tanıtıyorlar, hem de  insanda gezme isteği uyandırıyorlar. O yüzden gezi yazıları içeren kitapları da biriktiriyorum. Hoşuma giden en eski gezi yazılarından biri sıradışı bir Jöntürk olan Ubeydullah Efendi’nin Amerika Anıları’dır. Üzerine biyografi dersi için kısa bir çalışma yapmışlığım da var. Ubeydullah Efendi kendi deyimiyle ” Dalgalı