İskoçya

by

İSKOÇYA GÜNLÜĞÜ / Haziran 2015 / Altıncı ve Yedinci Günler

Londra’ya geçmeden önceki son iki gün yoğun ve yorucuydu. O yüzden yazmayı döndükten sonraya erteledim. Altıncı gün sanırım en sevdiğim gün oldu. Sabah kahvaltıda ev sahibemiz bize gel git dolayısıyla iki üç saatliğine ada olan ve anakaraya ince bir yolla bağlanan minik bir adadan ve adanın bulunduğu yer olan Cramond’tan söz etti. “Sizin için farklı bir deneyim

by

İSKOÇYA GÜNLÜĞÜ / HAZİRAN 2015 / Beşinci Gün

  Sabah kahvaltıda Taiwanlı Hanım bana ” Siz öğretmen misiniz?” diye sordu. Hayır etrafta çoluk çocuk olduğunda öğretmen gibi davrandığım doğru. Oraya çıkmayın, yerlere çöp atmayın mooduna geçiveriyorum hemen. Ama burada tek yaptığım oturup çarkıfelek meyvamı yemek. “Nerden anladınız? “dedim. İngilizceniz çok iyi diye cevap verdi. Sonra nasıl olduğunu anlamadım ama Tayvancanın nasıl bir dil

by

İSKOÇYA GÜNLÜĞÜ / Haziran 2015 / Dördüncü Gün

Bugün havanın iyiden iyiye yağmurlu ve soğuk olacağı kesinleşti. O yüzden bugün müzeye gideceğiz. İskoç Ulusal  Müzesi ‘ne giderken yağmur iyice indirdi. Geldik geleli yağan en ağır yağmur herhalde. Müzeye doğru giden şortlu bir Koreli çocuk görüyorum. Dün de terlik giymiş dolaşan bir Koreli çift vardı, yağmurun altında. Herkesin üzerinde kaban ya da kalın yağmurluk rüzgarlıklar, çoğu

by

İSKOÇYA GÜNLÜĞÜ /  Haziran 2015 / Üçüncü Gün

Akşamları hava geç kararıyor. Onda bile hava aydınlık. Ama bütün gün yürüdüğümüz için çok geç yatmadım. Geç benim için saat 3-4 oluyor bu arada. Sabah da saat beş gibi uyandım. Oturup biraz yazdım. Tatile gelip de fotoğraf kırpan, blog yazan kaç kişi vardır merak ediyorum. Bu arada Kore Dizi bloguyla da ilgilenmeyi ihmal etmedim. Kızlar

by

Akşam erken yattığımız için sabahın köründe kalktık. Kahvaltı saat 7.30’da başlıyordu. Pansiyonun dokuz odası varmış, hepsi de doluymuş. Biz aşağı indiğimizde iki aile kahvaltı ediyordu. Brian koca bir meyve tabağı getirip önümüze koydu. Arkadaki servis masasında cornflakes, reçeller, yoğurt ve bazı meyveler vardı. Kadıncağız daha sonra peynir, ekmek, salatalık, çay  filan da getirdi. Meyveler genellikle

by

BİRİNCİ GÜN  19.06.2015 Sabah saat beş buçukta evden çıkarken her nasılsa yarım kalan iş yoktu. Bu bizim gezi tarihimizde çok rastlanan bir şey değildir. İskoçya’ya bu ikinci gidişimiz olacaktı. İlk gidişimiz 1999 yılıydı, o büyük depremin hemen sonrası. Geceleri uyuyamadığımız uzun günlerden sonra doğanın içinde bir evde kalıp, rahat uyuyabildiğimiz günler. Ama o zaman Edinburgh’a