Genel

by

20. Yüzyıl Kadınının 21. Yüzyıl'da Okuma Serüveni

Ben kitapları kitapçıdan seçip okumayı seviyorum. E-Kitaplardan da çok hoşlandığım söylenemez. Kitabın kokusu, sayfaların hışırtısı geyiği benim de sık sık söz ettiklerimden. Hatta 3000’i aşan kitaplarımın kitaplıkta üçerli sıra halinde durduğundan, bir kısmının Gebze’deki evde olduğundan filan hep bahsetmişimdir. Mortocu olduğum için, ölenlerin kitaplarını da topluyorum, bu da başka bir yazı konusuydu sanırım. Şimdi hepinizin

by

Benim Romantik Filmlerim

Dönem dönem  romantik komedi ya da sadece romantik film  krizlerine girerim. Bu aralar da Netflix’te bulduğum romantik filmleri izlemekle meşgulüm, ama çoğu zaman kaybı. TV’de rastladıkça yeniden izlediğim, ya da bende mutlaka olmalı diye DVD’sini aldığım romantik filmlerim de var herkes gibi. Bugün azıcık onlardan söz etmek istiyorum. Söz edeceklerimin  içinde eski filmler yok yalnız.

by

Yazdan Eylül'e

Eylül geldi Allah’a şükür. Her ne kadar sıcaklar henüz gitmediyse de Sonbahar’ın gelmiş olmasının sevincini yine de yaşıyorum. Yazları sevmediğimi artık beni okuyan herkes biliyor. Denize girmeyi sevsem de yüzdükten sonra derhal içeri kaçıyorum. Sıcak, nem, yapış yapışlık duygusu, gözümü alan parlayan güneş, cildimi kavuran güneş, sinekler, sinekler, sinekler,  hepsinden nefret ediyorum. Yazı sevenler kusura

by

Merak ettiklerim, Sevindiklerim, Üzüldüklerim, Okuyup, Gezip Gördüklerim

Yaz gezimin son bölümünü, Pamukkale ve Hierapolis’i yarıladığımda müthiş bir can sıkıntısıyla bugün devam edemeyeceğime karar verdim. Daha sulu zırtlak bir yazı yazayım belki canımın sıkıntısı geçer diye yazmaya oturdum.  Bu can sıkıntısı olayı hakkında daha önce şurada yazmıştım. O yüzden aynı şeyleri tekrar etmeyeyim, meraklısı açıp oradan okusun. Ben de şimdiki haleti ruhiyemi anlatayım.

by

Yeni Dönem İletişimi ve Yine Ursula

Bahar ayları benim sağlık kontrollarına gittiğim aylar. O yüzden de biraz tedirgin oluyorum. Bu yıl işin içine bizim çocukların İngiltere’ye göçme işi de girdi, iyice huzursuz oldum. Kötü bir şey değil, ama az biraz otistik yapı olunca, değişiklikler insanı zorluyor. Çocuklar  gideli bir kaç gün olmasına rağmen, yalnızca tatile gitmişler ve iki hafta sonra eve

by

Bilinç Akışı Sayıklamalar

Bazen araba kullanırken olmadık bir tehlike atlatırsam ki İstanbul’da artık bu vakayı adiyeden sayılıyor malum,  tuhaf bir biçimde, “Aslında kaza oldu ve ben de öldüm, ama farkında olmadan devam ediyorum belki de.” diye düşündüğüm oluyor. “Şu anda morgdayım, ya da belki de millet toplanmış, helvamı yiyor, ama ben hayata aynen devam ettiğimi düşünüyorum, olamaz mı

by

Annem Annem,  Güzel Annem

Bugün annemin doğum günü. Bizim ailede doğum günlerinin önemli olduğunu mutlaka daha önceki bir yazımda anlatmışımdır. Doğum günü kutlanan kişinin yaşamının kutsanması,  bence en önemli gün.  Her doğum gününde o kişiyle olan ilişkimiz, paylaşımlarımız hakkında düşündüğümüz gibi;  genel olarak yaşam üzerinde de düşünüyoruz . Yaşam hakkında düşünmek de önemli. Niçin yaşıyoruz, misyonumuz nedir, ne kadarını

by

Olimpiyat Tarihim

Kışı seviyorum. Soğuk havalarda bürünmeyi, büründüğüm şeyleri örmeyi, dışarda yürüyüş yapmayı, üşüdüğümde salep içmeyi seviyorum. Dışarı çıkamadığımda örgü örerken dizi izlemeyi ve kitap okumayı da seviyorum. Tüm bunlarla meşgul olurken yine bu bloga yazmaya ara vermişim. Bu aralar sevdiğim şeylerin arasına Kış Olimpiyatlarını izlemek de katıldı, o yüzden yazmak istesem de yazamadım. Bugün kapanış törenlerini

by

Dakiklik Hastalığı

Bugünlerde hastayım. Fena soğuk almışım, bir türlü de geçmiyor. Herhalde bağışıklı sistemimin yine yerlerde süründüğü bir zaman. Beni şifalandıracak Miço da olmadığına göre ( Evet, yapardı ) kendi kendime ayağa kalkmaya çalışmalıyım. Evde etrafımda üç beş kitap, örgüm, bilgisayarım, bitki çaylarım, pastiller, düğmeler yünler, kağıt, kalem oturduğum yerde tam teçhizatlı cevat kelle hesabı debeleniyorum. Aslında

by

2018'in İlk Yazısı

12 ay önce Yeni Yıl Hedefleri başlıklı yazımda yıl içinde neleri yapmak ya da yapmamak istediğimi anlatmışım. Şimdi yeniden okudum. Gerçekleştirdiklerim de var, hep aklımda olmalarına rağmen gerçekleştiremediklerim de. Zaten hep öyle olmaz mı ? Satürn de Oğlak burcuna girdiğine göre artık yarım kalan işlerimizi toparlayıp, daha bir disiplinli biçimde sonuçlandıracağız diye umut ediyorum. Geçtiğimiz